20.yüzyıl, bir yandan bilim ve
teknolojide büyük gelişmelerle diğer yandan depremler, yangınlar, seller, büyük
endüstriyel tesis kazaları ve küresel ısınma gibi büyük çevresel felaketlerle
anılacak bir yüzyıl olmuştur. Afetlerde en önemli zararlar - fiziksel çevre ve
sosyal kayıplar dışında - endüstri ve iş dünyasında meydana gelmektedir. Bu tip
ekonomik kayıplar, uzun vadede, afetten kaynaklanan fiziksel hasarların
seviyesine de çıkabilmektedir. Bu nedenle, afetlerin yol açtığı iş, pazar,
kapasite ve talep kayıplarının belirlenmesi ve bu zarar ve kayıpların önlenmesi
veya azaltılması çalışmaları günümüzün önemli ekonomi ve afet yönetimi konusu
olmuştur.
Konuyla ilgili en çarpıcı
örnek, 2011 yılında Japonya’da oluşan deprem ve bu deprem sonrası meydana gelen
tsunami ve nükleer santral kazasıdır. Bu durum dünyanın en büyük parça
tedarikçisi Japonya’daki üretimi sekteye uğratınca dünyanın diğer bölgelerindeki
pek çok fabrika da ara malsız kalmıştır. GM (General Motors), yedek parça
arzındaki sıkıntı nedeniyle Louisiana montaj fabrikasının kapatmış - yani Louisiana’da
çalışan bir işçi kilometrelerce ötede olan bir afet sonrasında işinden olmuş - Volkswagen,
Apple, Nokia, Sony gibi devler de yedek parça sıkıntısı çekmiştir. Sonuç
olarak, bu olaylar zinciri küresel endüstri üretimini yüzde 1,1 düşürmüştür
[1].
Bu çarpıcı örnek gibi sayısız olaylar,
işyerlerinin afetlere hazırlığının önemini bir kez daha gün yüzüne
çıkarmaktadır. İşyerlerine düşen görev, hem hukuksal sorumluluklarını yerine
getirmek hem de kendi işletmelerinin devamlılığı için gerekli önlemleri almak
olacaktır. Afet gerçekleştikten sonra yapılacak müdahaleler, işletmelerin
devamlılığı konusunda neredeyse hiçbir yarar sağlamaz iken, afetten önce
yapılacak çalışmalar bu olaylardan en az zararla çıkılmasına yardımcı
olacaktır.
Peki, işyerlerinin herhangi
bir afet ve acil durum hazırlıklarında doğru adımlar atabilmesi için neler
yapması gerekiyor?
Öncelikle risklerin analiz
edilmesi, afet yönetiminin amaçları ve ilkeleri çerçevesinde kaynakların sevk
ve idaresinin bir plan çerçevesinde ele alınması gerekiyor. Doğal ve çevresel
felaketleri göz önünde bulundurarak iş sürekliliğinde aksama, tesislerde ya da
hizmetlerde kayıplar, ekipman ve sistem arızaları, bilgi güvenliği ile ilgili
sorunlar ve diğer acil durumlar konularını kapsayan bir organizasyon ve
faaliyet planının hazırlanması işyerlerinin afet hazırlığında önemli gündem
maddesi oluşturmakta. Bu noktada işyerinde afet etkilerini azaltma, hazırlık ve
müdahale konularını kapsayan bir plan geliştirmek ve güncellemek için düzenli
toplantılar yapmak öncelikli faaliyetlerden biri olarak gösterilebilir.
Ayrıca işyerlerinin bulunduğu
binalar, binaların yapısal olmayan elemanları ve binaların içindeki nesneler
nedeniyle ortaya çıkabilecek fiziksel risklerin belirlenmesi ve değerlendirmeye
tabi tutulması afet hazırlıklarında diğer önemli konulardan bir tanesi. Binaların
güncel deprem yönetmeliklerine göre uygun bir yerde konumlandırılmış, tasarlanmış
ve inşa edilmiş olması; ya da yetkili bir mühendis tarafından incelenerek
gerekli görülen güçlendirme ve tamirat çalışmaları yapılmış olması işyerlerinin
olası yapısal zararlarının önüne geçmesinin temelini oluşturmakta.
Çalışılan ortamda özellikle sarsıntı
esnasında düşerek/kayarak/devrilerek can kayıplarına ya da yaralanmalara neden
olabilecek yapısal olmayan riskler, iş sürekliliğini veya hizmetleri
engelleyecek; ofis mobilyaları, üretim makinaları, bilgisayar, diğer elektronik
eşyalar ve aydınlatma elemanları gibi nesnelerin risklerini azaltmak (sabitlemek,
yer değiştirmek, azaltmak) işyerlerinin afetlere hazırlığında yapması gereken çalışmalar
arasında.
Bununla birlikte, üretim yapan
işyerleri, kendilerini en fazla tehdit eden yangın risklerine karşı ne tür
önlemler alabilecekleri ve hangi konularda çalışmalar yapacakları konusunda
2002/4390 sayılı 12.06.2002 tarihli "Binaların Yangından Korunması
Hakkında Yönetmelik"e başvurabilirler. Örneğin, kaçış yolları ve
merdivenleri, kazan daireleri, yakıt depoları, mutfaklar, çay ocakları, bacalar,
sığınaklar, otoparklar, çatılar, asansörler, paratoner, jeneratörler, elektrik
tesisatları, acil durum aydınlatmaları/yönlendirmeleri, yangın algılama ve
uyarı sistemleri, yangın söndürme sistemleri, tehlikeli maddelerin depolanması
ve kullanılması vb. gibi konularda gerekli önlemleri alıp iyileştirme
çalışmaları yapılmalıdır.
Buna ek olarak çalışanlar ve
müşteriler için acil bir durumda ilk 72 saat süresinde ihtiyaç duyulabilecek
malzemelerden yeterli miktarda uygun yerlerde saklamasına unutmamak gerekir.
Yukarıda değindiğimiz
işyerlerinin fiziksel ve teknik altyapıya ait hazırlıklarının yanı sıra çalışanların
eğitimi, işyerinin sigortalanması, afet ve acil durum organizasyonu, afet
sonrası hizmetin/üretimin devamı için alternatif yerler ve afet sonrası faaliyetlerin
yönetimi gibi yönetim ve organizasyonlara yönelik yapılması gereken
hazırlıklardan da kısaca bahsetmemiz gerekiyor.
Her konuda olduğu gibi afetler
konusunda da eğitimin büyük önemi bulunmakta. Afet öncesi, sırası, sonrasında
ne yapılacağı, nasıl hareket edileceğinin bilinmesine ihtiyaç var. Çünkü büyük
bir kargaşanın yaşandığı bir ortamda bilinçli personelin varlığı ve sayısal
oranı işyerlerinin afet hazırlığını ve müdahale kapasitesini kolaylaştıracaktır.
Temel afet bilinci, ilk yardım, hafif arama kurtarma, yangınlara müdahale, tahliye,
haberleşme, acil durum ekipmanlarının kullanımı konularında eğitim alınarak,
çalışanların farkındalık ve bilgi düzeyleri arttırılabilinir.
İşyerlerimizde afet sonrasında
kendi kendimize yardım edebilmek için organize olurken kullanabileceğimiz olay
komuta sistemi ya da standart acil durum yönetim sisteminin ilkelerinin herkes
tarafından bilindiğinden emin olunması için toplantılar düzenlebilinir.
Aynı zamanda işletmenize özel
yangın, deprem veya diğer tehlikelere özel senaryolar oluşturarak, doğru
tahliye yönteminin belirlenmesi, çalışanların doğru davranış sergilemesi ve
alınan eğitimlerin pekiştirilmesi için yılda en az iki defa tatbikat ve
alıştırmalar koordine edilmelidir. Bölgedeki insanların ve toplum örgütlerinin
acil durumlara müdahale çalışmalarının desteklemesi ve karşılıklı yardımlaşma
konularında kendi kaynaklarımızın kullanımı ile ilgili bir çalışma da
yapılabilir.
Son olarak unutulmaması
gereken husus işyerinizin afetlere hazırlığı ne kadar iyi olursa olsun bu
hazırlıkları etkileyen en önemli unsur çalışanlarınızın ve müşterilerinizin
bireysel olarak afetlere hazırlığıdır. Büyük
bir afet ve acil durumda önce aile ve yakın çevresini düşünecek
çalışanlarınızın bireysel olarak hazırlık çalışmaları yapmaları ve aile afet
planlarını hazırlamaları teşvik edilmelidir.
[1] After the Earthquake: Japan's Nuclear Future, Chatham
House Raports, 01/04/ 2011